"OD"

        Od, ilk basımı Ekim 2011'de yayınlanmış olan İskender Pala  romanıdır.

İSKENDER PALA 

  8 Haziran 1958 Uşak doğumlu İskender Pala, divan edebiyatı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan edebiyatçı ve edebiyat araştırmacısıdır. Üç çocuk babası yazar, İstanbul'da yaşamaktadır.

    İlkokul’u Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda bitirdi.Liseyi Kütahya Lisesi’nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Doktora çalışmasını ise “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” başlığı altında yeniden İstanbul Üniversitesi’nde yaptı. Divan edebiyatı dalında 1983 seneninde doktor, 1993 seneninde İstanbul Üniversitesi’nde doçent, 1998 seneninde da Kültür Üniversitesi’nde profesör oldu.   

KİTAP HAKKINDA
     Olay Molla Kasım'ın, Yunus'un şiirleri içinde kendi adını görmesiyle birlikte Yunus'u bulup onun ve oğlu İsmail'in ağzından hayat hikayesini dinlemesiyle başlar.

 Molla Kasım kimdir ?

 Molla Kasım kim olduğunu İskender Pala'nın
 cümleleriyle dinleyelim.

       
      Karısı ve iki çocuklarıyla yaşayan Yunus'un köyüne Anadolu'da ilerlemekte olan Çekikgöz gelmiş ve buraları yakıp yıkmıştır. Oğulları İbrahim'i kaybettikleri bu yağmalamadan geriye kalan çocuklar ve yaşlılarla birlikte Sarıcaköy'e yerleşmişler fakat zorbalık orada da peşlerini bırakmamış ve bir derman için Hacı Bektaş-ı Veli'ye gidip nefes yerine buğday alan Yunus, geri döndüğünde hayatının aşkı Sitare'yi ölü bulmuştur. Oğlu İsmail'i de kaybeden Yunus ne yapacağını bilemez bir haldeyken Taptuk Sultan'ı bulur ve Allah yolunda ilerler.

   Kitapta Yunus'un hayatının anlatılmasına karşın dönemin siyasi sosyal yönü ele alınmış ve Hacı Bektaş-ı veli, Mevlana ve Taptuk Sultan hakkında doyurucu bilgiler verilmiştir.

"OD"

"Dağdan odun getiriyordum. Herkes ona odun diyordu; iki heceyle, od-un işte, ateş                         veren şey ... Ama ben onun ilk hecesiyle ilgilendim, ateş olan kısmına, gönüllerde aşkı tutuşturan alevii kısmına, 'od'a talip oldum. Herkes dağa odun için gittiğiınİ sanıyordu ama ben od için gidiyordum. Gidiyor ve od üzerine kendimle konuşuyor, kendime konuşuyor, içimde onun alevini hissediyor, gönlümü onunla tutuşturuyordum."

   Kitaba başlamadan önce aklımda kitabın adıyla ilgili oluşan tüm soruları Yunus bu sözleriyle aklımdan silmişti. Bu "Od" onun içindeki Allah aşkını alevlendirmekteydi çünkü orada kitapta sık sık bahsedildiği gibi kendine yürüyordu. Tasavvufun temellerinden olan kendine yönelme yani içine yönelmeyi Yunus bu yolla sağlamıştı ve böylece kendini bilmişti. Ayrıca Yunus Od ile ilgili

"Kırk gün susuzluk içinde su taşırken yunup arınarak makamlardan makamlar aşmış, yıllar yılı titreyerek odun getirdiğim vakit od ile yanarak halden hale yükselmişim" demiştir.